Gece Evi Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Gece Evi Rpg

Site içindeki forumları görebilmek için, üye olmanız gerekmektedir.GECE EVİ'NE HOŞGELDİNİZ.

 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mélania L. Mythique

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mélania L. Mythique
V. Sınıf Öğrencisi
Mélania L. Mythique


Mesaj Sayısı : 120
Kayıt tarihi : 04/08/09

Mélania L. Mythique Empty
MesajKonu: Mélania L. Mythique   Mélania L. Mythique Icon_minitimeSalı Ağus. 04, 2009 6:42 pm

Adınız: Çisem
Yaşınız: 14

Karakter Adı: Mélania Luciana Mythique
Karakter Yaşı: 16
Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahipsiniz. Size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?) : Nemesis
Karakterinizin Özellikleri: Ben garip biriyimdir. İçimdeki beni dışarıya çıkaramam genellikle. Açıkçası, içimdeki Ben'in nasıl biri olduğunu kendim de tam olarak bilmem. Bir gün farklı bir gün farklı davranabilirim. Ama genel olarak sabitimdir. Kötü biri değilimdir; fakat melek de değilimdir. Yeri geldiğinde iyi biri olmayı, yeri geldiğinde kötü biri olmayı bilirim. Kötü olduğum zamanlarda ise kimse beni tanıyamaz. Hırslıyımdır ve intikam takıntılıyımdır. Belki de bu yüzden arkadaşlarım bana İntikam Tanrıçası anlamına gelen Nemesis ismini koymuşlardır..? Fazla yalan söylemem; ama yeri geldiğinde çok rahat yalan söyleyebilirim. Bu yalanlar ya kendi çıkarlarım içindir, ya da arkadaşlarımı korumak içindir. Genellikle arkadaşlarımı korumak için olur. Egoist biri değilimdir, yani sanırım, ama yine de kendimi çok beğenirim. Güzel olduğumu düşünüyorum ki başkaları da öyle düşünüyor. İnsanları ezmek gibi bir takıntım olmamasına rağmen gerçekten uyuz olduğum birini rezil etmek için elimden geleni yaparım. Kıyafet takıntım vardır. İndirimleri hiç kaçırmam, en güzel kıyafetleri kaparım. Ailemle aramın iyi olduğunu söyleyemem. Vampirlere karşı antipatileri var; ama ben tam tersine. Vampirle ilgili her şeyi çok severim. Kitaplar okurum bu konuyla alakalı ya da filmler seyrederim. Aşk hayatıma gelince... Hafif bir sevgili takıntım vardır. Bu her gördüğüm erkeğe asılacağım anlamına gelmez tabii ki. Şöyle ki, yanındayken kendimi güvende hissedeceğim erkeği sürekli ararım. Yanımda biri olması beni gerçekten rahatlatır çünkü. Yani hafifmeşrep değilim, ama feminist falan da değilim. Sanırım benden bu kadar .
Örnek RP:

Ağır adımlarla yürüyordu. Etraf sessiz, kendisi sessiz... Öyle ki ayakkabısının çıkardığı ses bile duyuluyordu. 'Pat pat' Normalde sinir olduğu bu ses, şimdi hiç etkilemiyordu onu. Zaten canı sıkkındı, iyice sinirlerini bozmaya ne gerek vardı? 12 yıl... Tam tamına 12 yıl geçmişti. Bugün yıldönümüydü o olayın. Evde kapalı kalamazdı. Kafayı yerdi kesinlikle. Kafayı yemesi problem değildi de... Chris'i üzmekten korkuyordu. Biricik abisini. Öz değildi ama ne farkederdi? Aile olmak için kanbağı şartmıydı illa? Aile... Ayakkabısının sesi daha da yükseldi.'Pat pat' Ayakları acımaya başlamıştı. Ana yola çıktı. Birkaç dakika kadar bekledi. Biraz sonra, gerekli otobüs gelmişti.

Evden çıktıktan yaklaşık 2 saat sonra Paris'e vardı. Evinden uzaklaşmak yetmemiş, şehirden de uzaklaşmıştı. Seviyordu Bordeaux'u. Ama her köşesinde ailesiyle ilgili anılar gizliydi. Her yıl bugün o anılarla yüzleşmekten bıkmıştı. Ya da insanların baş sağolsun dilemesinden. Bu yıl bir farklılık fena olmayacaktı. Yani öyle umuyordu. İşte bu yüzden buradaydı, Paris'te. Uzun zamandır gelmiyordu buraya; ama hala yolu hatırlıyor olmalıydı. Adımlarında büyük bir kararlılık vardı. Kafasında bir adım sonrasını düşünmüyordu, ilerledikçe hatırlıyordu yolları. 'Pat pat' Adımları iyice hızlandı. Çabucak varmak istiyordu oraya. Bir süre orda oturup oranın tadını çıkartmak. Ardından Chris'i endişelendirmeden geri dönmek..

Ağaçların arasına girdi. Ormanlık alandan daha çabuk çıkılıyor diye hatırlıyordu. Belki de tek hatırladığı buydu. Derin bir iç çekti ve yürümeye devam etti. Elini yüzüne siper etmişti, dallardan koruyordu. Ayakkabısının çıkardığı ses de azalmaya başlamıştı. Bu Mél'i hem sevindirdi hem korkuttu. Çünkü azalmasının sebebi, başka seslerin onu bastırıyor olmasıydı. Uğuldamalar, havlamalar, viyaklamalar, ötmeler... Hayvanat bahçesi gibi bir yerdi bu orman. Hem de Paris'te... Başını dikleştirdi ve korkmamaya çalışarak yürümeye devam etti. Ormanın içindeki yarım saatlik yürüyüş ardından bir açıklığa vardı. Karşısındaysa bir göl... "Fascinant Lac. Tu me manques"*

Yavaşça ilerledi göle doğru. Göle yaklaştıkça berrak suyun muhteşem kokusu genizine doluyordu. Mél yaklaştıkça nefes alışını daha da derinleştirdim. Havayı kaçırmak istemiyor gibi çekiyordu içine. Büyük özlemini ancak böyle giderebilirdi. Uzun süre saklayabilecekmiş gibi havayı... Gölden iki metre kadar ilerde, çimenlerin üstüne bağdaş kurarak oturdu. Derin bir iç daha çekti. "Je tiens ma vie, autant que vous êtes clair"*

Keşke gerçekten öyle olsa. Berraklık derken, huzur değil. Güzellik, her şeyin belirgin olması... Mél'in hayatı ise tam tersi. B*ktan bir hayat. Her şey gizli saklı. Ailesiyle ilgili gerçekten ne biliyor? Hiç bir şey. Tamamı insanların anlatımından ibaret. "Lanet Olsun! Ailem yerine ben ölsem olmaz mıydı?!" Gözünün biraz altında bir ıslaklık hissetti. Yüreğinde ise bir zayıflık. "Non!"* Hemen gözünün altındaki yaşı sildi. Ailesi olmadan 13 yıl yaşamıştı, birkaç 13 yıl daha yaşayabilirdi. Hem Chris'i vardı. "Mon seul Chris"* Göle bir adım daha yaklaştı. Tekrar yere oturdu. Kafasını öne eğip, göldeki sluetine baktı. Gözleri hafif kızarmıştı, burnunun ucu da öyle. Avucuna su doldurup yüzüne çarpıttı. "Oui, ça c'est bien"*


Yavaşça kaldırdı kafasını. Suyun serinliğini hala yüzünde hissediyordu. Ağzına gelen bir damla suyu üfleyerek uzaklaştırdı dudaklarından. Kafasını hafif ileri iterek tekrar suya baktı. Su damlacıkları, ağlamış izlenimi veriyordu Mél'e. Elini yüzünde gezdirerek damlacıkların izlerini yok etti. Sadece ıslaklık kalmıştı şuan. Kafasındaki üzüntülü düşünceler su damlacıklarının yere düşerken çıkardı "pat pat" sesliği eşliğinde toğrağa damlıyordu adeta. Acı yavaş yavaş azaldı. Ailesini fazla düşünmüyordu bile. Tek düşündüğü Chris'ti. Ve ona olan minnet duygusu... Bu rahatlamayla beraber yavaş yavaş gözleri kapanırken ayak sesleri duymaya başladı. İki veya üç kişilik bir ayak sesiydi bu. "Shit"* Yanlız kalamayacak mıydı burada?

Göle yaklaşan çifte imrenerek baktı. Mutlu oldukları gözlerinden okunuyordu. Tiksinç. Dizini yere koyarak destek aldı ve yavaşça ayağa kalktı. Daha fazla izleyemeyecekti onları. Kıskançlık ve imrenme birbiriyle karışmış durumdaydı o an. Ne kadar iğrenç bir durumdu bir düşünsenize. Hem imreniyor hem kıskanıyorsunuz. Bu ikisi karıştığı için bir yandan da iğrenme duygusu çıkıyor ortaya. Son kez gözlerini devirerek baktı çifte, ardından gölü takip ederek yürümeye başladı çimlerde.

Çifti göremeyecek kadar uzaklaştığında durdu.
"Ecoeurant"* Gerçekten öyle miydi? Ah ne güzel, yine Fransızca konuşmaya başlamıştı. Normalde çok sık olmazdı bu durum. Fransızca konuşacağı durumlar kısıtlıydı. Hava atmak isterse, sinirliyse, üzgünse veya buna benzer durumlarda Fransızca konuşurdu. Yani istemsiz bir şekildeydi genellikle. Hava atacak birisi olmadığına göre, yine civataları gevşemişti. Gözünü kapatıp derin derin nefes alıp vermeye başladı. Ellerini bel hizzasında serbest bırakmıştı. Üçüncü nefesini verdiğinde başka bir tenin elini tuttuğunu hissetti. Soğuk bir el. Evet, bu eli tanıyordu. Gözünü açarken mırıldandı: "Chris"

Gözünü açtığında gülümseyerek kaldırdı yukarı doğru başını. Chris şuan yanında duruyordu. Koruyucu melek! Ya da Şeytan mı demeliyim? Gülümseyerek kendisine bakıyordu. Mél'in nefes alış-verişleri düzene girdi. Az önceki kıskançlık yok olup gitmişti. Onların yanında öpüşüp koklaşacakları bir sevgilileri olabilirdi evet; ama Mél'in de Chris'i vardı. Kendisini güvende hissettiren biri. Sevgilisi değildi ama olsun. Mél'in de sevgilisi olmayacak mıydı er ya da geç. Bu acele niye? Düşüncelerim de düzeldi... Gözünü kapadı yine. Tuttuğu eli sıktığında tek sıktığı şey kendi eli olmuştu. Gözünü açıp eline baktığında elini yumruk yapmış olduğunu gördü.

"Je suis fou"*


Fransızcaların Türkçe karşılığı;

Fascinant Lac. Tu me manques; Büyüleyici Göl... Seni Özlemişim
Je tiens ma vie, autant que vous êtes clair; Keşke hayatım senin kadar berrak olsa.
Mon seul Chris;Biricik Chris'im
Oui, ça c'est bien;Evet bu iyi geldi.
Non;Hayır.

Shit ~ Kahretsin
Ecoeurant ~ İğrenç
Je suis fou ~ Deliriyorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marianne M. Larkhill
Admin
Marianne M. Larkhill


Mesaj Sayısı : 99
Kayıt tarihi : 30/07/09

Mélania L. Mythique Empty
MesajKonu: Geri: Mélania L. Mythique   Mélania L. Mythique Icon_minitimeÇarş. Ağus. 05, 2009 2:40 am

5. Sınıf öğrenci. Gece Evi'ne hoşgeldin Çisem = ))

Nemesis ismini kayda geçirmek için sadece isim değişiminde belirtmen ve profiline yazman yeterli. Daha sonra Gece Evi'nde peşine takılıp seni seçmiş olan bir kedi olup olmadığını öğrenebilirsin. Ya da belki Nyx sana kutsal güçler bahşetmiştir. Bunu öğrenmek için de özel yetenek alımlarına başvurabilirsin. Acele et, başvurular kısıtlıdır ^^ Gece Evi'nde mutlu Rp'ler x)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mélania L. Mythique
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mélania
» I. Oda * Melania

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Evi Rpg :: Gece Evi Öğrencisi Seçimleri-
Buraya geçin: