Gece Evi Rpg Site içindeki forumları görebilmek için, üye olmanız gerekmektedir.GECE EVİ'NE HOŞGELDİNİZ. |
|
| Yetişkin Vampir Seçimleri | |
|
+3Jasper Ruby Black Gerard Konstantin Wayne Neferet cés Nile 7 posters | Yazar | Mesaj |
---|
Neferet cés Nile Admin
Mesaj Sayısı : 64 Kayıt tarihi : 30/07/09 Yaş : 31 Nerden : Selene'in yıldızlı göklerinden..
| Konu: Yetişkin Vampir Seçimleri Perş. Tem. 30, 2009 10:00 pm | |
| - Kod:
-
Karakter Adı: Karakter Özellikleri: Neden yetişkin vampirlik? Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahiptiniz.Okulda seçtiğiniz ve size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?) Örnek Rp: - Spoiler:
Spoiler içerisinde.
| |
| | | Gerard Konstantin Wayne Yetişkin Vampir
Mesaj Sayısı : 2 Kayıt tarihi : 31/07/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Cuma Tem. 31, 2009 1:02 am | |
| Karakter Adı: Gerard Konstantin Wayne Karakter Özellikleri:
* İnatçı ve biraz katı yürekli * Güçlü iradeli ve yüksek motivasyonlu * Net düşünceli * Kolay öfkelenen * Başkalarını etkileyen ve ilgiyi seven * Güçlü duygulara sahip * Zihinsel ve fiziksel olarak yakışıklı * Sabit bakış açısına sahip * Kolay etkilenen * Motivasyona ihtiyacı olmayan * Kolay teselli olan * Sistematik * Hayal etmeyi seven * Güçlü altıncı hisse sahip * Anlayışlı * İyi hayal gücü * Tartışma yetenekleri iyi * Bedensel olarak iyi * Zayıf teneffüs eden * Edebiyat ve sanatları seven * Seyahat etmeyi seven * Evde olmayı sevmeyen * Huzursuz * Çalışkan * Ruh hali yüksek, canlı, neşeli * Savurgan
Neden yetişkin vampirlik?: Meslek seçimlerinde en yakın bu meslek geldi bana... Örnek Rp:
- Spoiler:
~ Yeni Evli Çift ~
Peter'ın beli ağrıyordu. Koltukda uyumuştu. Ama biricik eşi yanındaydı. O ağrıyıunutturuyordu bu mutluluk. Nathalie'yi yanağından öptü. Ve aşağı adımlar atmaya başladı. Peter mutfağa yöneldi. Muggle yaşam tarzını seviyordu. Kimileri buna karşı çıksa da. Dolabı açtı. Göz gezdirdi. Dolapdaki balkabağı suyunu kafasına dikdi. Sonra eline kaymakbirası aldı ve içmeye başladı. Nathalie'nin aşağı inmesini bekledi. Mutfakdaki masaya oturdu. Sonra aklına eşine sürpriz yapmak geldi. Yerinden yavaşça kalktı. Lavaboya doğru gitti. Elindeki kaymakbirasını lavaboya döktü. Kendi kendine mırıldandı "Alkolden uzaklaşmalıyım galiba.." diye Peter...
Sonra dolaba yöneldi. Dolapta ne varsa çıkardı. Eline iki yumurta aldı. Daha önce hiç yumurta kırmamıştı. Yumurtaları birbirine sertçe tokuşturdu. Peter'ın eli vıcık vıcık yumurta olmuştu. Peter durumuna gülmekten başka bir şey yapmadı. Ardından hemen ellerini yıkadı. Tekrar işinin başına geçti. Yumurtaları tekrar eline aldı. Bu sefer yavaşça kırmayı denedi. Sonra Peter mutfak mermerini farketti. Yumurtaları kırmamıştı. Yavaşça Peter mermere vurdu yumurtaları. Başarmıştı. Sonra hemen tava çıkardı en üst rafdan. Yağı koyduktan sonra elinin ölçüsünü kaçırdığını fark etti. Bunun farkında değildi. İlk defa yemeğe bu kadar zahmet veriyordu. Hemen yumurtayı tavanın içine döktü. Yumurtanın çok pişmesini beklemeden altını kıstı ocağın. Peter "Müthiş görünüyor..." dedi kendi kendine yine. Masayı donatmıştı. Nathalie'nin sağlığına dikkat etmesi lazımdı. Peter dolapdan süt çıkardı. Eline bir bardak aldı ve sütü koydu. Ardından sütün yanınada balkabağı suyu koymuştu. Nathalie'nin süt sevip sevmediğini bile bilmiyordu Peter. Tedbirini almıştı şimdiden Peter.. Ve kendinede balkabağı suyu koymuştu. Ardından Peter ayakda dikilip Nathalie'yi bekledi.. Nathalie merdivenleri yavaş yavaş aşağı inmeye başladı. Peter arkası dönüktü ve biraz sarhoş olduğu için hiç takırtı sesi duymadı. Nathalie kollarını Peter'ın omzuna doladıktan sonra yavaşça kulağına doğru fısıldadı... "Aşkım , seni gerçekten çok seviyorum !" diye... Peter'da aynı şekilde karşılık verdi Nathalie'ye ve aceleci bir şekilde "Artık başlayabiliriz sanırım?" dedi. Peter'ın yüzü karısına adeta gülücükler saçıyordu. Nathalie'ye masasına oturmasında yardım etti Peter. Nathalie itinayla yerleştirilmiş çatalla yumurtanın tadına baktıktan hemen sonra "Mm . Muhteşem olmuş bitanem" dedi. Peter'ın bu güzel lafa karşılığı bir gülücük oldu. Nathalie'nin midesi bu sıralar çok bulanıyordu. Peter çok şüpheleniyordu bu duruma. Nathalie çatalı masaya bırakıp eline peçete alıp iyice dudağını kenarlarını sildi. Hemen lavaboya doğru koştuktan sonra Peter'da ne olduğunu anlamak için hemen yemeğini yarıda kesip Nathalie'ye bakmaya gitti. Lavabonun kapısı kitlenmişti. Peter şüphelendi kapıyı 1-2 kez tıkladıktan sonra "Hayatım iyi misin?" dedi. Nathalie Peter tam asasını almaya koşarken "İyiyim tatlım. Sen aşağıya in ben geliyorum... " dedi. Peter'ın düşündüğü şey mi oluyordu acaba Nathalie hamile olabilir miydi? Birden o yaşadıkları ilk gece geldi. Peter hemen aşağıya indi. Balkabağı suyunu yudumlamaya başladı. Ayağını hareket ettiriyordu. Ritim tutarcasına... Nathalie'nin adımları inmeye başladığı merdivenlerin gıcırtılarını fark eden Peter hemen koştu ve Nathalie'yi kucağına alıp dudağına sevecen bir öpücük kondurdu. Peter romantik olmayı başarabiliyor muydu daha bunu bilmiyordu. Hafifbelli etmeden kıkırdadı. Nathalie'yi hemen koltuğa oturtturdu. Peter bardağa su doldurup geldi. Nathalie'ye bardağı uzattı. Ve yanına oturdu. Ve biraz konuştuktan sonra yatak odalarına çekildiler...
*Gece 01.00 Suları
Peter malikanesinin bahçesinde yere 2.80 uzanmıştı. Bahçede tık yoktu. Paris'in bu kadar sessiz olabildiğine inanamıyordu az sonra Peter bahçeden gelen birkaç hışırtı sesi duydu. "Kelley sen mi geldin canım?" dedi. Evet ikiz kız kardeşi Kelley gelmişti ama yanında biri vardı evet bu o ukalaydı. Peter bu adamla düello yapmıştı ancak hala adını öğrenememişti. Hemen adamı yakasından tutarak "Ne işin var senin burda? Hele ki benim bahçemde!" diye bağırdı... Kelley abisinin önüne geçti. "Abi o benim sevgilim!" dedi Peter şaşkınlık içerisinde kız kardeşine gözlerini dikti. Bu adamla kız kardeşini hayal bile edemiyordu. D'Nile'lara bir ölüm yiyen damat gelecekti inanılmaz birşeydi. Peter bunu kabullenemiyordu bir türlü... "Merhaba... Tanışma fırsatımız olmamıştı ben Ric." dedi ve el uzattı. Ama Peter adamın elini havada bıraktı... Sonra Kelley banka oturdu. Ve Peter yine Ric'i terslemeye başlayınca. Kelley aniden kalkınca bir frikik verdi Ric'de o frikiğe tip tip bakmıştı Peter bunu farkedince daha bi' sinirlenmişti. Peter Kelley'în mutlu olmasını istiyordu tabikide ancak bu ölüm yiyenle tehlikede olacaktı hep Kelley... "Abiciğim. Seni ne kadar çok severim bilirsin. Ancak seni sevdiğim kadar olmasa da Ricc'e aşık oldum. Ve abi şey, abi biz evlenmeye karar verdik." dedi. Kelley Peter'dan korkuyordu. Abisine güven vermek için Ric'i dudağından öptü ve Peter birşey diyene kadar öpmeye devam etti. Ric'e güvenemiyordu Peter. O ölüm yiyendi. Peter Kelley'i emin ellerde tutmak istiyordu. Onu bir ölüm yiyenle görmeye dayanamazdı. Kelley eski bir seherbazdı. Bunu nasıl kabul etti şaşırmıştı Peter. Peter sonra gelen cümleye şaşırdı. Ric şöyle demişti " İkizinizi görememekden çekiniyorsanız sizinle yaşayabilirim..." Peter daha evlenmelerine izin bile vermemişti ama Ric böyle bir cümle kurmuştu Peter daha fazla sinirlenmişti... Peter evlenmelerine izin vermezse Kelley'in Peter'ı bir daha görmek istemeyeceğini düşündü. O yüzden Kelley'i yanına çekip "Senin mutluluğunu engelleyemem" dedi. Peter sonra "Unutmadan" dedi ve Kelley'in mini eteğini çekiştirdi birde göz kırptı anlamış olacağını düşündü. Ric'le Kelley birbirlerini seviyorlardı ve Peter kendine inandıramasada bu bir gerçekti. Kelley'i çok kıskanıyordu Peter bu yüzden Ric'i Kelley olmasa burada öldürebilirdi. Ric'e o sinsi bakışlarını attıktan sonra içeri girip onları başbaşa bıraktı Peter. Kızgın bir şekilde Peter mutfağa girdi ve buzdolabına sert bir şekilde yumruk attı. Sonra o yumruk attığı buzdolabına yaslanarak yere oturdu. Ve hüngür hüngür ağlamaya başladı...
Başka bir sitede kullandığım RP'dir. Hoş gözüksün diye fontu 10 yaptım. Okumanıza engel olursa üzgünüm... | |
| | | Neferet cés Nile Admin
Mesaj Sayısı : 64 Kayıt tarihi : 30/07/09 Yaş : 31 Nerden : Selene'in yıldızlı göklerinden..
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Cuma Tem. 31, 2009 1:35 am | |
| | |
| | | Jasper Ruby Black Yetişkin Vampir
Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 03/08/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Ptsi Ağus. 03, 2009 5:07 am | |
| Karakter Adı:Jasper Ruby Black Karakter Özellikleri: Cesur,Yarmaz,Tatlı,Şeker Yakşıklı,Kötü,Sinsi Neden yetişkin vampirlik? Vampir Olmak İstiyorum Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahiptiniz.Okulda seçtiğiniz ve size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?)Vampir Rubiş Örnek Rp:Bir kaç kadeh içtikten sonra Kızıl Şarap'tan ayrılmıştı. Şimdi boş sokakların karanlığın içinde belirginleşen sessizliği, Dolunay'ın eşssiz ışığı altında ilerliyordu. Sarsak adımlarından yorgunluğu sezilebiliyordu. Siyah gözlerinin güçsüzlüğü kendini ele veriyordu. Bu güçsüzlük herzamankinden farklıydı. Ölüm yiyenlerin sayısı artmıştı. Bu nedenle artık sık sık toplantılar düzenlemek zorunda kalıyordu. Bu da onu yoruyordu,fakat şaşılası bir sükünet hissediyordu bedeninde. Atan bir heyecanla tartışmlar oluyordu. Toplantıya katılanlar arasında Mathers'ta vardı. Bu grubun ileri gelenlerinden sayılabilridi. Verilen kararlarda söz sahibi oluyordu. Toplantılar Mathers ile konuşurken ,yahut onu seyrederken daha tabii davranıyordu. Sert bakışı kesinkinleşiyor,sesi daha çekici bir ton alıyordu. Toplantılarda tartışmalar fazla kızıştımı,Mathers ayağa kalkar,çınlayan titreşimler yapan sesiyle konuşmaya başlardı. Sözlerindeki iğneleyicisertlik ötekileride yatıştırır ölçülü olmaya davet ederdi. Bazen onlara kızıyordu. Toplantılara Ruby katıldığında genel bir gergnlik yaratırdı havada. Bütün tartışmalar kavgalar Ruby veMathers[Eregons'un] başı altından çıkardı. Hep yeni yıkanmış gibi görünen parlak saçlı Audrick de onların tarafındaydı. Ortalığı karıştırmayı severdi. Andrew ise az konuşurdu;bağırmadan ciddi bir sesle konuşurdu. Jeff gibi o da hep Vlasov'un fikirlerini paylaşırdı.Herşeyde ikiyüzlülük,düzensizlik çoğu zaman komik ama her zaman kötülük getiren bir çeşit budalalık...Bu onu güldürüyordu. Seslerin yükseldiği kalabalık bir sokağa daldı. Bu sesler sertti,ağırdı. Cenaze töreni için toplanan bir kalabalıktı. Uğultular kesildi. Sokakta sadece tempolu adımların tok sesi kaldı. Bu sesler başlar üzerinde yükseliyor,henüz uzaklarda bulunan bir fırtınanın ilk gökgürültüsünü andırıyordu. Gitgide şiddetlene soğuk rüzgar tozu toprağı suratlara çarpıyordu. Hüzünlü ilahilerden yoksun bu cenaze töreni,murakabeye dalmış bu çatık kaşlı yüzler bir felaket hissi uyandırıyordu Vlasov'da. Kafasında ağır ağır dönüp duran düşünceler,izlenimlerini geri plana itiyordu. Kalabalığı uzun kollarıyla yararak lanetler okuyup, sıyrılmaya çalışıyordu. Koluna bir omuz atıldığını hissetti. Ölümün karanlığında kalmış siyah gözlerini;eski sivri uçlu uzun şapkayı hiç tereddüt etmeden kaldırdı,karşısındakinin tepkisini önemsemedi,önemsemzedide. "Micheal'ın cenaze törenine katılacak mısınız efendim ? "Micheal'dan banane! Onu tanımıyorum bile ! Tanısam bile niye törene katılayım ki!" "Yinede katılmalısınız !Elbet bir gün sizde ölüceksiniz!" "Haklısın galiba...Ama bildiğim birşey daha var benden önce sen ölüceksin ! Defol başımdan ! " Artık sokaklar boş kalmıyordu. Hergün her dakika birileri ölüyor gibi cenaze törenleri oluyordu. İntiharlar,katliamlar gittikçe artıyordu. Bu tür olaylar hoşuna gitmiyor değildi; fakat bunu kimler tarafından yapıldığını bilmiyordu. Bir an için adamlarının habersiz baskınlar yaptıklarını düşündü. Buna cesaret edemeyeceklerini bildiğinden aklından silmeye çalıştı bu düşünceyi. Kalabalığın doldurduğu sokaktan ayrıldı. Sessiz karanlık bir sokağa daldı. Sert rüzgar gözleri kör ediyormuş gibi sıkı sıkı gözlerini yumdu. Biraz ovuşturduktan sonra gözlerini açarak bir kaç adım attı. Uzun ince bir gölge sokağın sonunda iler geri ilerliyordu. Sinirli, birşeyler kaybetmiş gibi dönüp dolanan bu gölgeden çekinmedi. Kim olduğunu sokağın züerine düşmüş sisten göremedi. Karanlığın altında,dolunayın ışığında biraz daha ilerledi,gölgelerden başak bir şey görmek imkansız gibiydi. Gökyüzündeki yarasaların gölgeleri sokağa yansıdı. Geceninderin soğunda fink atan yarasaları izledi bir süre. O da onlar gibgece yürüyendi. Gündüzleri güneşten nefret ederdi. Sokağın sonundaki gölgeye dikkatlice baktı. O esrarengiz gölge Vlasov'u fark etmiş olsa gerek ona doğru bakıyordu. Gölgeyi biraz daha yaklaştı. Ve garip garip güldü. "Yakalandın...!Şimdi karanlık,sessiz sokakta yalnız...Tehlikenin tam ortasında,tam kucağındasın ! Sessinden emindi. Gözlerinde ateşten kopmuş korlardan birşeyler vardı sanki. Siyah cübbesinin altında korkunç hayaletlere benziyordu,karanlığın sisin altında geceyi tamamlıyor gibiydi. Cübbesinin cebindeki asayı sıkıca tuttu. Bir an sadıracakmış gibi oldu. Havada savaş kokusu vardı.
Not: (Tüm İsimleri Kendim Uydurmuşumdur) | |
| | | Evie Zamora Yetişkin Vampir
Mesaj Sayısı : 2 Kayıt tarihi : 03/08/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Ptsi Ağus. 03, 2009 10:11 pm | |
| Karakter Adı: Evie Zamora Karakter Özellikleri: Oldukça çılgın bir yapıya sahiptir. Düşünmeden hareket eder. Bu yönü onu pek kötü duruma düşürmemiştir. Onu tanıyan herkes ondan daha şanslısını görmemiştir. Pek nadir kin tutar. Tuttumu da... Zor güvenir. Asla ön yargılı davranmaz. Olayları yaşanyan kişinin ağzından dinlemek ister ki inandığı şeyin doğru olduğunu bilsin. Taraf tutmaz. Aslında buna ayıracak zamanı yoktur. VB... Neden yetişkin vampirlik? Ünlüm ve kurgum nedeniyle... Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahiptiniz.Okulda seçtiğiniz ve size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?): Evei... Örnek Rp:
İçinde bulunmadığım şu tartışma bile beynimi bulandırmaya yetmişti. Hayır bu hayal değildi. Hâlâ tartışıyorlardı. '' Hadi; ama kızlar. Az sonra tılsım dersine yetişmemiz gerekiyor. Bari ara verin. '' Ellerimi iki yana açmış, oluşan sesizliği anlamaya çalışıyordum. '' Bana öyle bakmayın. Tılsım dersine yorucu bir beyinle girilmez. Beyin hüçrelerim zıplıyor. '' Uzun bir süre birbirimize baktıktan sonra bitmek bilmeyen bir krize yakalandık. Hatta bir ara Hastane Kanadı'na bile gitmeyi düşündüm. Derin nefes alıp vererek kendime gelmeye başardığımda dersin başlamasına on dakika kaldığını fark ettim. Sınıfa en son giren olmaktan nefret ediyordum. Birden ciddileşmiş, az önceki matrak halimdan eser kalmamıştı üzerimde. Endişeli bir halde kitaplarımı nereye bıraktığımı hatırlamaya çalışmıştım. Camın önündeki masa... Koşup canım önüne gittim. Evet. Oradaydılar. Arkamı dönmüş kapıya doğru ilerlerken kızlar hâlâ gülüyordu. Bazen gerçekten cıvıtıyorlardı. Umursamadan ve savsak bir şekilde koridorlarda ilerlemeye başlamıştım.
Bu sabah yine binlerce günaydın demek zorunda kalacak gibi görünmüyordum. Koridorlar, oldukça boş ve sakindi. Bu pek alışık olmadığım bir durum olduğu için çok sıkılmıştım. Adımlarımı hızlandırıp bir an önce sınıfa varmayı diledim. En son gelen... En son gelen... En son gelen... Bu üç kelime sürekli beynimde yankılanıyordu. Sınıfa girdiğim an tüm bakışlar üzerimde toplanacaktı. Derse başlanmamış olsa bile anormal muhamelesi göremekten nefret ediyordum. Bunun hep böyle olması bana yaramış gibide görünmüyordu. Hâlâ derslere geç kalıyorum. Merdivenlere geldiğimde bir an için bu düşüncelerden sıyrılıp çıkmıştım. Kendi dünyama dönmem pek zaman almadı. Merdivenlerde dursamda bir şey düşünürken uçuyormuş gibi hissediyordum ve anlaşılmaz bir şekilde zaman çok çabuk geçiyordu. Üstelik hayal kurarken. Kendime geldiğimde çoktan üçüncü katta olduğumu fark ettim. Buraya ne zaman gelmiştim. Nasıl? Neyse... Artık bu geçmelere ve farkında olmamalara alışmıştım. Hafiften kalabalıklaşan koridorlar Hogwarts'ın canlanmaya başladığını anlatıyordu edeta. Sınıfın kapısına geldiğimde tam kapının yanındaki çatlak gözüme ilişti. Çok fazla göze benziyordu. Hem de çok... Durup incelemek istedim. Merak beynimi tam ele geçirmek üzereydi ki artık önümde duran kapıyı açıp içeri girmem gerektiğini hatırladım. Bununla sonra ilgilenmeyi aklıma yazdıktan sonra ahşap kapıyı aralayıp içeriye girdim.
Merlinin sakalı... Şok geçiriyor olmalıydım. Yada gözlerimde çok ilerlemiş bir bozukluk olmalıydı. Sınıf tamamen boş muydu yoksa ben mi yanlış görüyordum? Yo, hayır. Sınıf gerçekten boştu. Sadece yeni profösör ve ben vardım. Bu bir ilkti. Ne yapsaydım. Günlük felan yazmaya başlayıp bu günün tarihini ilk sınıfa giren kişi olarak mı kaydetseydim, bilemedim. Uzunca bir süre öylece durup boş sınıfa baktığımı fark edince çok utanmıştım. Hemen önlerde bir yere oturdum. İlk defa öne oturmuştum. Sanırım o gün tüm ilklerimi gerçekleştirme yolunda ilerliyordum. Bu boş sınıf olayı beni oldukça heyecanlandırmıştı. Geç kalmaktan bıkmış ve dersimi almış mıydım? Galiba. Sınıfın birden dolduğunu fark etmedim. Bir süre sonra tüm sıralar doldu. Derse başlamak için sabırsızlanıyordum. İnanın nedenini bende bilmiyorum. Profösörün, hızlı konuşması ilk ilgimi çeken şeydi. Hızlı; fakat tane tane.... İnsanın beynini yormaktan çok okşuyor gibiydi. Bizim kızların Bayan Unique'den konuşma dersi alması gerekiyordu. Birde ayakkabılarının çıkarttığı ses yok mu? Orkestra tamamlanmıştı. Ritmi bozuk bir diyafram açıcıya benziyordu. Ne komik ama... Aslında bu sesi küçüklüğümden beri sevmişimdir. Tabi bir yere kadar. Bir süre sonra beyni tırmalamaya başlıyor. Kuzenlerimle buna ne kadar dayanacağımı test etmiştik. Berbat bir şeydi. Bunu yaptıktan sonra uzun bir süre topuklu ayakkabı sesi duymak istemedim; ama sanırım buna katlanabilirdim. Ooo, yoo! Nutuk tutan profösörlerden hiç hoşlanmam. Neyse ki bu kısa bir nutuk olmuştu. İlk dersten ödev vermeyen tek profösördü. Şaşırmıştım. Birden önüme gelip '' Bu sıradan başlayalım. '' demesi beni şaşırtmıştı. Olay dışı hissettim. Ne olduğunu anlamam bir saniyemi almıştı. Hemen konuşmaya başladım. '' Adım; Claudine Delaoxn. Iıı.. Muggle doğumluyum! '' Cümlemi bitirdiğimde sınıftakilerin bazıları bir şeyler mırıldandı. Gözlerimi devirerek devam ettim. '' Aslında bununla gurur duyuyorum. Safkanlar... Yani onarın genlerinde zaten büyücülük var. Ama ben aykırı bir yapıya sahibim. Onlar istenmeselerde büyücü oluyorlar. Bense, özel olarak istendim. Yetenek meselesi.Ailemdeki tek büyücüyüm. Bu da benim farkım. Halimden çok memnunum. Sizi tanıdığımada memnunum, Bayan Unique. '' Kendimi beğenmiş bir gülümsemeyle cümlelerimi sonlandırıp yerime oturmuştum. Sanırım bazıları ağzının payını almıştı.
Uzun süren tanışma faslında gerçekten farklı konuşmalar olmuştu. Konuşmamı eleştirenler bile... Umursamadan sonunu bekledim. İlk konuşan ve ilk kurtulan olmuştum. İlk kurtulan olmak güzel. Evet; ama beklemek... Bunun için aynı şeyi söyleyemem. Kahvaltı yapmadığıma pişman oldum bir an. Karnım deli gibi bağırıyordu. Bir şeyler yemem gerekiyordu. Bunları düşünürken nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kalabalık koridorlarda buldum kendimi. Yine... | |
| | | Marianne M. Larkhill Admin
Mesaj Sayısı : 99 Kayıt tarihi : 30/07/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Salı Ağus. 04, 2009 4:37 pm | |
| Kabul Edildiniz. = )
Değişim isimlerinizi başvurmayı ve sonra da profilinize yazmayı unutmayın. İsterseniz özel yetenek seçimlerinden Nyx'in size bahşettiği özel bir yetenek olup olmadığını öğrenebilir, kedi edinme alanından Gece Evi'nde sizi bir kedinin seçip seçmediğini anlayabilir, aile alımlarından bir aileye katılabilir ya da kendiniz bir aile yaratabilirsiniz. Gece Evi'ne hoşgeldiniz = )) | |
| | | Ivanna Avex Cyzarine Yetişkin Vampir
Mesaj Sayısı : 2 Kayıt tarihi : 10/08/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Ptsi Ağus. 10, 2009 4:37 am | |
| Karakter Adı: Ivanna Avex Cyzarine
Karakter Özellikleri:Avex tanrının sağ koluydu.Umudu , mutluluğu ve sevapları dağıtan melekti...Sanki.Hayatı işlediği cinayetle altüst oldu.Öfke problemi , mazoşist ve sadist bir ruh düşün.Acılarından zevk alan.Zevk almak için acıtan.Göz yaşını seven.Çığlıkların senkronize sesinde kendini kaybeden.Evet Avex işte böyle biri.Vampir kanı damarlarında dolaşırken sakin ve ölçülü gözüksede bir canavar besliyor ruhunda.Çığlıklarla ve acılarla.Tanrıdan artık çok uzak.Sivri kemik rengi dişleri tek dayanağı ve tabi kusursuz suratı avını düşürdüğü tuzağı.Hayatı oyunların ve çığlıkların üzerine kurulu.Olgun...Herşeye rağmen sakin ve ağır başlı.Korkutucu bir güzellik ve ölüm tanrıçası.Onu anlatan üç kelime bunlar olurdu işte.Mutluluk suratında ki kıvrık dudaklarında saklı.Ruhu can çekişsede.Her zaman bir oyunun bir rolün altında.Özgür.Rüzğar gibi.Sonsuz... Neden yetişkin vampirlik? Olgun bir karakterim olduğu için. Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahiptiniz.Okulda seçtiğiniz ve size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?) Anqéliqué.
Örnek Rp:
- Spoiler:
*
Hiç melekleri şarkı söylerken dinlediniz mi? Ben dinledim.Günahkar ölüm meleklerinin ruhu okşayan , ölüme davet eden , kırık ve umutsuz melodilerini.İncecik sesleri her iniş çıkışlar da gözyaşına boğar beni.Damlalar suratımdan yavaş , yavaş akarken hayatımın kısaldığını hissederim.Sanki uçurumdan kendini atarken hayata tutunmak gibi.Nefret ettiğin birine sırıl sıklam aşık olmak gibi.Günahları o kadar ağırdı ki Tanrıya her gün şarkılarıyla yalvarıyorlardı.Kırılmış kanatlarını , sarı umut dolu halelerini ve nurlarını geri alabilmek için.Tanrıysa her seferinde aynı cevabı veriyordu :“Umudunuzu kaybetmeyin…Yüreğinizde hissedin pişmanlığınızı önce.Ve ilk siz affedin kendinizi.Ben sizi zaten affederim.” -Ben umudumu kaybettim tanrım.Bu dünya da sıkışıp kaldım.Kalbim beynimi affetmezken zamanla kader küçük oyunların da beni bahse yatırdılar.Kazanan taraf mahvedecek hayatımı.Ve ben sana yalvarıyorum, ruhumu özgür bırak.Ölüm ensemdeyken azrail’e bu kadar yakınken tek çıkış yolu bu.Tanrıysa oyunda tarafını çoktan seçmişti.“Umut…Kaybettiysen , kaderin rüzgarların da savrulmaya mahkumsun ölümlü.Bir meleğin saflığı artık sen de yok.Sen şehvetin ve gücün esirisin.İnancın varsa kendinde çıkabilirsin bu labirentten.Unutma! İnanç.”Yalnızlık böyleydi işte.En güvendiğin destek yok olduğunda sadece ölüm kalır başında.Acımasızca bana sırıtırken Azrail dudaklarımdan dökülen kelimeler ölüme olan inkarımdı:“Kıyamet günü gelene kadar bu dünyadayım Azrail.Uzun listende beni en sona yazmayı unutma.” Ve arkama bakmadan koşmaya başladım.Korktuğumdan değil.Zehir’in damarlarımda bir an önce dolaşması içindi acelem.Tanrı gazabını üstüme çekmeden önce.
*
Kaç yıl olmuştu hatırlamıyordu.Hayatta o kadar çok şey görüp geçirmişti ki geçmiş onun için dinlemesi zor bir masal haline gelmişti.Her gece gördüğü rüya – uzun ve hareketli hayatının başlangıç evresi – daha doğrusu ‘ kabusu ‘ sürekli onun hayatına karabasan gibi köstek oluyordu.İnsanlardan ve vampirlerden çok farklıydı.Sırtın da eski ve gizli yaşantısına dair iki birbirine paralel dikiş izleri vardı ve suratında anlaşılmaz bir farklılık vardı.Ne vampirlere özgü bir şey nede insanlara özgü bir şey.Büyük iri gözleri mavi ve gizemliydi.Bakanlara tanrı özlemini veriyordu.Sanki ona yaptığı ihaneti üstünde taşır gibi bakıyordu etrafa.Kıpkızıl uzun saçları suratının etrafını ipek gibi sarıyordu.Kokusu cennetin kokusuydu.Ve parlak teni hayranlık uyandırıcıydı.Tek kusuru iki sivri dişiydi.Azrail’le yaptığı anlaşma yani en azından Avex’e göre anlaşma bozulmasın diye acımasız bi ölüm tanrıçasına dönüşmüştü.Ona meydan okuyordu.Ve öldürdüğü her bedende güçlendiğini ona yenilmeyeceğini hissediyordu.Azrail’se en ufak bir hatasını bekliyordu.Geçmişte söylediği sözleri siyah cüppesinin altında hatırlarken dünya’ya iniyordu siniri.Yıldırımlarla ve soğuk rüzgarlarla.Avex ise her yağmurlu günde kusursuz gülümsemesiyle camın kenarına dikilip gökyüzüne bakıyordu.Oysa Azrail aşktı onun için.Anlaşılması güç ve melankolik bi haldi.Yağmur yağıyordu yine bardaktan boşalırcasına.Avex her zaman ki monotonlukta camda ki yerini almıştı.Her şimşekte onun kara cüppesini görüyordu.En azından gördüğünü sanıyordu.Gülümseyerek cama düşen yağmur tanelerini inceliyordu.Her biri ölümün en gerçek ve acımasız halini gösteriyordu kızıl saçlı inatçıya.Camı açtı yavaşça üzerinde ki siyah ipek elbise incecik ve küçük bir ipek parçasından oluşuyordu.Sırtı bacakları ve göğüsleri belli bir oranda ortadaydı.Şehvet…Cennete veda ederken hissettiği o değişik duygu.Bunun canlı bir kanıtı olmaksa çok farklıydı.Camı açınca suratına vuran rüzgar saçlarını havalandırdı.İnsan olduğu o kısa dönemde üşümüştü çoğu kez.Bunu tekrar hissetmek istiyordu.Vücudunun ürperişi ve acı.Oysa şimdi hissiz ve cani sayılabilecek kadar acımasızdı.Saçları senkronize bir şekilde dalgalanırken elini camdan dışarı uzattı gözlerini kapatıp bedenine değen günah tanelerini düşlüyordu.Kendi hayal dünyasında.Hala gözlerini kapatıp hayal kurmak istediğinde cennetin o uçsuz bucaksız yeşillikleri geliyordu mavi gözlerine.Özlem diyordu Lous bu duyguya.Hiç hoşuna gitmiyordu.Dünya da geçirdiği onca sene içinde bir buna alışamamıştı.Özleme.Gözlerini açıp arkasını döndü ve mavi gözlerini meşe ağacından yapıma iki kapılı girişe dikti.Lous 5 saniye sonra ağır meşe kapıların arasından gözüktü.Suratında endişeli bir hal vardı :“ Avex.. “ sözleri ölümün ağır kasveti altında ezilirken kızın boğazına bir düğüm oturmuştu.Kimdi bu koca evden ölümün rüzgarlarına kapılıp giden sormaya korkuyordu ama sözleri titret ve mağdur bi şekilde çıkmıştı bile ağzından :“ Kim ? “ “ Matillda. Etrax klanı onu…Yakmışlar.” Sözleri odanın duvarlarında yankılanıyordu.Ölümün acı çığlığı gibi.Avex gözlerini kapadı.Hüzün yavaş , yavaş bedenini sararken Azrail’in oyunlarını düşünüyordu.Onu öldüremiyorsan acı çektir.Ve Avex acının damarlarını yırta , yırta vücudunda dolaşımını hissedebiliyordu.Mavi gözlerinden bir damla bile yaş gelmiyordu ama o suratından akan soğuk damlaları hissedebiliyordu.Melek göz yaşları.
| |
| | | Marianne M. Larkhill Admin
Mesaj Sayısı : 99 Kayıt tarihi : 30/07/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri Ptsi Ağus. 10, 2009 5:03 am | |
| - Marianne M. Larkhill demiş ki:
- Kabul Edildiniz. = )
Değişim isimlerinizi başvurmayı ve sonra da profilinize yazmayı unutmayın. İsterseniz özel yetenek seçimlerinden Nyx'in size bahşettiği özel bir yetenek olup olmadığını öğrenebilir, kedi edinme alanından Gece Evi'nde sizi bir kedinin seçip seçmediğini anlayabilir, aile alımlarından bir aileye katılabilir ya da kendiniz bir aile yaratabilirsiniz. Gece Evi'ne hoşgeldiniz = )) | |
| | | Trishy Faye Yetişkin Vampir
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt tarihi : 10/08/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri C.tesi Eyl. 05, 2009 2:23 am | |
| Karakter Adı: Trishy Faye Karakter Özellikleri: İlk görüşte nazik ve alımlı bir bayan olarak göze çarpsa da Elmira'nın içiyle dışı tamamen farklıdır. O sahte gülüşünün altında yatan kendini beğenmişlik ve gururla bulanmış ruhunu Elmira'yı biraz tanıyıp da farketmemek içten bile değildir. Sabırsız ve açgözlü olmasına rağmen istediğini elde etmek için yavaş, sinsice ilerlemekte üstüne yoktur. Başkalarına güvenmekte her zaman zorlanmıştır çünkü ona göre başkasına bir sırrını vermek ruhunu teslim etmek gibidir. Onun gibi bir kontrol delisi neden bunu yapmak istesin ki? Hele de zamanında birçok kişinin sırrını ifşa edip, yaşadıklarına birebir şahit olmuşken. (Başarıya giden yolda herşey mübağdır.) Bu güvensizliği ve alçaklığı, yalnızlığı da beraberinde getirmiştir.Çevresinde "arkadaşım" diyebileceği kişi sayısı kısıtlıdır, bu kesimin çoğunu da zevk için damgaladığı insanlar oluşturmaktadır. Neden yetişkin vampirlik? Aslında öğrenciliğe başvuracaktım fakat alımlar kapandığı için insan olup vampirlere donörlük yapmak yerine yetişkin vampir olmanın daha iyi bir seçim olacağını düşündüm. Karakterinizin Lakabı: Elmira Örnek Rp: - Spoiler:
Biraz kötü bir rp olduğunu farkındayım fakat uzun süredir rp yapmadığımdan ancak bu rpyi bulabildim.
Elaine, sonsuz gökyüzüne gözlerini araladı.Gözlerini açtığında karşısında uçağın beyaz tavanı görmeyince önce şaşırdı ama hafızasını biraz kurcalaması olanları anlamasına yetmişti.Şu küçük türbülans, zeminin altından çekilmesi, havada uçuşan oksijen maskeleri,korku ile Jeremy’e sarılışı ve çarpışmanın çıkardığı o deli edici ses…Herşey apaçık ortadaydı ama olanlara bir türlü inanmak istemiyordu.Çünkü eğer düşündüğü gerçekleştiyse kalan son şansını da kaybetmiş, onu tümüyle diğer kadının kollarına bırakmıştı. Kendini doğrulamak istercesine dirseğini bir destek gibi kullanarak yerinden doğruldu lakin dirseğini toprağa değdirmesiyle koluna saplanan lanet ağrı sayesinde bunun iyi bir fikir olmadığını anlakta pek de gecikmemişti.İnleyerek tekrar yere yattı,ne olduğunu anlamak için kolunun hafifçe yukarı kaldırdı.Kolunu baştan aşağı süzdü,tüm kolu çürük içinde kalmıştı;tabi ince kesikten aşağı süzülen kanı da görmezden gelmek mümkün değildi.Şu anda evinde,sıcak battaniyesinin altında olsaydı böylesine hırpalanmış bir kolu hareket ettirmeyi aklından bile geçirmezdi ama şimdilik başka bir seçeneği yok gibi gözüküyordu.İçindeki aptal üzüntüden ve endişeden kurtulmak için ayağa kalkmalıydı, hoş sonucun farklı olacağı konusunda ümidi de yoktu. Dişlerini hafifçe sıkıp,ağrılarına aldırış etmeyerek yerinden doğruldu.Çevresine göz gezdirdi;karşısında uzanan maviliğe, tüm kumsal boyunca ilerleyen sapsarı kumlara ve en sonunda da göğe doğru uzanmış Hindistan cevizi ağaçlarına.Artık kaçarı kalmamıştı,hepsi gerçekti. Endişeyle dudağını ısırdı,yaşlar o engelleyemeden gözünden boşalıyordu.İşin komiği ne öleceğinden ne de bu adada(ki buranın bir ada olduğundan bile emin değildi) yaşayan tek insan olduğundan korkuyordu.Ölmek onun için önemli bir deneyim sayılmazdı veya yalnızlık,zaten şu rezil hayatının son 1 haftası bunlarla geçmemiş miydi?Hepsini bir anda yaşayıp,hepsinden bir anda kurtulmak daha iyi sayılmaz mıydı?Gerçekten tam da bir zavallıydı,onu terk eden hem de onu aldatıp terk eden bir erkek için bu kadar gözyaşı dökmek,bu kadar acı çekmek saçmalıktan öte değildi.Hem insan bir adaya sıkışıp kalmışken nasıl olur da onunla beraber buraya düşmüş en yakın arkadaşını değil de onu aldatan eski sevgilisini düşünebilirdi ki?Keşke onu “eski” diye anabilseydi, onu “nişanlım” diye anmaya son verebilseydi keşke ama yapamıyordu bir türlü,beceremiyordu.Bu yüzden insanlar bunu “aşk” olarak anıyorlardı demek,bu bunu ilk fark edişi değildi gerçi.Fransa’ya gitmek için Brian’dan ayrılırken de aynı duyguları yaşamıştı, aşkın ne anlama geldiğini o zaman anlamıştı zaten.Sanki düşünceleri etrafa saçılaçak da, onlardan kurtulabilecekmiş gibi başını hızla iki yana salladı.Ayak bileğinde hissettiği acıya rağmen yanındaki uzun ağaca tutunarak ayağa kalktı, elleri çizik içinde kalmıştı ama şu anda bunu önemseyecek zamanı yoktu.İlerlemeli,Jeremy’i bulmalıydı; içinde daha da fazlasını bulmak umuduyla adım atmaya başladı.Gözleriyle çevreyi bir kez daha taradı,gerçekten garipti.Çevrede uçak enkazı hatta bir koltuk ve birkaç metal yığını dışında uçağa ait hiçbir şey yoktu.Parçalanma sırasında koltuğu ayrılıp, uçaktan düşmüş olmalıydı.Biraz salakça bir teori olduğunu kendi de farkındaydı ama başka da bir şey aklına gelmiyordu.Birisi onu enkazdan çıkartıp koltuğu ile buraya kadar taşımış olamazdı ya? 5 dakika kadar sessizce yürüdü.Aklı hiç susmuyordu ama acı dolu çığlıklar atmaması için kendini tutuyor,dudaklarını kanatmak istercesine ısırıyordu.Bir anda hepsine son verdi, duyduğu sesle irkilmişti.Adımları hızlandırıp burkulmuş bileğiyle becerebildiği kadar koşmaya başladı.Birkaç saniye sonra sesin yanındaydı; dağınık sarı saçları ve şaşkın mavi gözleriyle karşısında duran adam Jeremy’den başkası olamazdı.
diye mırıldandı kendi kendine.Çürük olan kolunu geride tutarak sağlam sayılabilecek koluyla Jeremy’nin boynuna sarıldı.
En son Trishy Faye tarafından C.tesi Eyl. 05, 2009 3:33 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Marianne M. Larkhill Admin
Mesaj Sayısı : 99 Kayıt tarihi : 30/07/09
| Konu: Geri: Yetişkin Vampir Seçimleri C.tesi Eyl. 05, 2009 3:22 am | |
| Dönerim benim xD Yapıyorum ^^ | |
| | | | Yetişkin Vampir Seçimleri | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|