Carmelita D'alora V. Sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 07/08/09 Yaş : 29
| Konu: Carmelita. Cuma Ağus. 07, 2009 3:36 am | |
| Adınız: Ece. Yaşınız: 14. Karakter Adı: Carmelita D'alora. Karakter Yaşı: 16. Karakterinizin Lakabı ( Okula geldiğinizde kendinize istediğiniz adı koyma hakkına sahipsiniz. Size hitap edilmesini istediğiniz isim nedir?) Lilian. Karakterinizin Özellikleri: Karakterime daha şekil veremedim. Örnek RP:1.- Spoiler:
Ailemi özledim. Gerçek ailemi... Bu yaşam tarzı bana göre değil ki. Ben buraya ait değilim. Hiçbir zamanda olmayacağım. Ait olduğum babamın ve annemin yanı. Babam gibi bende mi uzaklaşsam? Bir daha dönmemek üzere çekip gitsem ya da. Bıraksam her şeyi arkamda. Hiç olmamış, tanımamış gibi acısız ve kararlı ilerlesem, gitsem çok uzaklara. Kimse tutmasa beni, geriye bakmaya zorlamasa, görmesem bir daha meleğimi. Acı çeker miyim? Bende gökyüzü gibi ağlar mıyım? Bunun cevabını bilmiyorum. Eskiden olsa böyle düşündüğüm için kendime kızardım. Clara'sız bir hayat olmayacağını bilirdim ama şimdi ne oldu da biranda her şey bu kadar değişebildi? Bugünkü kavga bizi birbirimizden bu kadar uzağa mı fırlattı. Aramıza giren fırtına ikimizi de en uç noktalara mı savurdu. Bizi yıprattı ve öfkelendirdi. İçimizde sönük kalmış istekler alev aldı. Delice düşünseler su yüzüne çıktı. Şimdi tam zamanı. Böyle düşünüyorken yürüyüp gitmek. Onu bırakmak. Clara'yı bırakmak ve o güzel yüzünü bir daha görmemek. Babamın yaptığı gibi ani ve acılı bir terk ediş. Fark ettirmeden, sessizce. Acaba benimde bacağıma yapışan biri olur muydu? Gitme. Beni bırakma diye haykıran, gözleri ağlamaktan kızarmış, içinde o gittikten sonra kalacağı boşluğu, karanlığa gömülüp hayatının biteceğini düşünen biri olur muydu? Belki de olurdu ama kesin değil. Yağmurun ıslattığı toprakta yavaşça ilerliyordu. Yağmurun getirdiği ferahlık bir sis bulutu gibi üstüne çökmüştü. Kalbinde büyük bir boşluk vardı. Babasının terk edişiyle yıkılmıştı ama bıraktığı boşlukları Clara tek tek dikmişti. Şimdi o dikişler patlak vermiş, kanamaya başlamıştı. Orayı tekrar dikebilecek miydi? Tekrar acısını dindirebilecek miydi? Bu da kesin değildi. Şimdi bu iki genç kız ya birbirlerinden tamamen kopup ayrılacaklardı. Ya da her şeyi telafi edip birbirlerine tekrar bağlanacaklardı. Yağmurun ıslattığı bedeni sarsılıyordu. Buğday sarısı saçları sırıl sıklam olmuş, rengi koyulaşmıştı. Gökyüzünden inen yağmur damlaları yüzünü okşayarak iniyordu aşağıya. Bir süre dudağında asılı kaldıktan sonra süzülerek iniyor, toprağa çarpıp yok oluyordu. Etrafına bakmıyor, sadece yere, ayakkabılarıma bakıyordu. İleriyi görmek istemiyordu. Karşısında kimin durduğunu da bilmek istemiyordu. Aklında terk ediş fikri hala parlıyordu. Şu an en güzel ve ilginç yol buydu. Kaçmak... Peki neden? Neden kaçıyordum ben? Clara'dan mı? Benim bildiğim suçlular kaçardı. Boyunları bükülmüş, hayattan bezmiş ve haksız olanlar kaçardı. Kurtulmak için ama ben haksız değildim ve ya boynumu bükecek kadar küçülmüş de. Gitmeyecektim. Kaçmayacaktım.
Vakit gelmişti. Kafasını kaldırdı ve karşısında yere oturmuş, yağmurun verdiği keyifle gülümseyen genç bir kız duruyordu. Clara... Yağmura teslim olmuştu. Akıntıya bırakmıştı kendini. Biri onu tutmalı ve sarsmalıydı. Ne yapıyordu böyle? Bu kadar umursamaz, sorumsuz ne halt ediyordu. İşte koruyucu meleği ben. Kavganın başlayış sebebi de bu değil miydi? Şimdi burada bir karar alacaklardı. Bende umursamaz ve sorumsuz olabilirdim. Hatta bu benim karakterimde olan şeylerdi ama bunu Clara'ya asla yansıtmamıştım. Çünkü ben onun koruyucu meleğiydim. Melekler sorumsuz olamazlardı. Kahverengi gözlerimi, gözlerine diktim. Sonsuza kadar bu şekilde durabilirdim. Gözlerimi bir saniye bile kırpmadan ama o her zaman yaptığı gibi gözlerini benden kaçırıyordu. Bu davranışı her zaman beni yüceltirdi. Kanlı bir savaştan galip çıktığımı gösterirdi bana. Zafer duygusu bedenimi sarıp sarmaladı, sıkıca. Onun bedenime hissettirdiği duygular küstahlaşmama sebep oluyordu ama ona karşı değil. İnatla olduğum yere dizlerimi kırarak çömeldim ve bağdaş kurarak, yağmurun ıslattığı soğuk, titretici yere oturdum ve ona bakmaya devam ettim. Rahatsız olmuştu. Çünkü ben onun keyfini bozmuştum. Beni gördüğüne ilk defa sevinmemişti. İlk defa gülümsememişti. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Biraz sonra tuzlu bir gözyaşı oradan zorla çıkıp, soluk yanaklarıma düşecekti. Ağlamamalıydım. Bu zayıflık demekti. Ben ağlayamazdım. Yutkunmak bu kadar zor olmamıştı. Bir şey boğazıma takılmış, yutkundukça canımı yakar olmuştu. Buna dayanamayacaktım ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Hıçkırmıyordum, sessizce ağlıyordum. Sadece gözyaşlarım yuvalarından çıkıyordu. Bu kadar. Bunu yağmurda fark edemeyeceği düşündüm ama yanıldım. Çünkü sadece gözyaşlarımın aktığını sanmıştım fakat tuzlu gözyaşları gözlerimi yakmış ve kırmızılaştırmıştı. Gözlerim buğulanmış, cam gibi parlar olmuştu. Gözlerim anlamlı ve sert değil, boş ve çaresiz bakar olmuştu. Oradan kalkıp arkama bakmadan gitmek istedim. Koşmak. Nereye gittiğim önemli değildi. Bir yerlere kendimi kapatmak ve saklanmak istiyordum. Ayağa kalktım. "Beni artık istemiyorsun Clara. Annenmiş gibi öğütler vermek ve seni korumaktan sıkıldım artık. Senin tavırların canımı yakıyor. Buraya kadarmış. Ben gidiyorum kardeşim." Son sözlerim kalbime bıçak gibi saplanmıştı. Ateş bedenimi kavurmaya başlamıştı. Aptalca konuşmuştum ama olması gereken buydu. Biz büyümüştük ve artık birbirimize ihtiyacımız yoktu. Yani en azından Clara'nın. Ben hala 7 yaşında terk edilmiş bir kız çocuğu olarak kalmıştım. Benim tutunacak bir dala ihtiyacım vardı. Uçurumdan düştüğüm anda yakalayıp tutmuştum o dalı ama şimdi o dal kırıldı ve uçurumun o sonsuz karanlığına tekrar düşmeye başladım. Bu sefer tutunacak bir dal da kalmamıştı. Sırtımı Clara'ya çevirdim ve şiddetlenen yağmurun altında uzaklaştım. Şimdi gök gürlüyordu. Sesten irkilen bedenim sadece titriyordu. Ne çığlık atıyor ne de koşuyordum. Yavaş ve gözyaşlarımla gidiyordum. Uçurumun sonuna doğru...
| |
|
Neferet cés Nile Admin
Mesaj Sayısı : 64 Kayıt tarihi : 30/07/09 Yaş : 31 Nerden : Selene'in yıldızlı göklerinden..
| Konu: Geri: Carmelita. C.tesi Ağus. 08, 2009 7:24 pm | |
| Gece Evi'ne hoşgeldiniz! Gece Evi V. Sınıf! | |
|